Kanser Aşısı İle Hedefe Yönelik Tedavi
İnsanoğlu yaşamı boyunca kanser ile defalarca karşı karşıya gelmektedir. Ancak, immün sistemin kontrolü altında olan bu olay kişide kanser gelişiminin önüne geçmektedir. Bugün henüz tam olarak bilemediğimiz bazı mekanizmalarla oluşan kanser hücreleri kendisini bağışıklık sisteminin saldırısından saklamayı başarabilmektedir.
Bağışıklık sisteminin baskısından kurtulmayı başaran bu hücreler daha sonra çoğalarak kanser kliniğine neden olmaktadırlar.
İşte kanser aşısının temel mantığı bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini yeniden kontrol edilebilmesini sağlamaktır. Bu amaçla kişiye ait bağışıklık hücreleri vücut dışına alınarak laboratuvar ortamında yok edilmesi istenen kanser hücrelerine karşı eğitilerek adeta yeniden silahlandırmakta ve orjin aldığı vücuda tekrar geri verilmektedir.
Bu işlemde beklenen daha evvel bağışıklık sisteminden kendini saklamayı başarmış kanser hücrelerinin direk olarak hedeflenerek yok edilmesidir. Bu tarz tedaviye günümüzde hedefe yönelik tedavi adı verilmektedir.
Özellikleri nelerdir?
Kişinin kendi bağışıklık hücrelerinden oluşan kişiye ve kansere özgü biyolojik hücresel bir üründür.
Bu nedenle, son derece az yan etkiye sahiptir.
Kullanım alanları
Bugün hemen her tür kanser tipinde, kanserin mevcut tedavisinde yardımcı olarak kullanılmakta veya çalışılmaktadır.
Özellikle prostat, beyin tümörleri, cilt kanserleri, böbrek, akciğer ve kolon kanserleri etkinlikleri açıkça gözlenmiş olup. Özellikle prostat kanserinde ABD de kullanımı sosyal güvenlik kapsamına alınmıştır.
Etkinlik
Kanser aşısının etkinliği hastalığın tipine, evresine, kişinin doku gruplarına ve aşı üretim tekniğine bağlı olarak objektif klinik cevap oranları %2,5 ila %32 arasında değişmektedir.
Uygulama şekli
Standart tedaviye cevap vermeyen ya da standart tedavi ile kür şansı olmayan kanserlerde birinci basamak tedavi sonrası ikinci basamak tedavi ile birlikte kullanımı önerilmektedir.
Genellikle 2+2 doz şeklinde uygulanmakta olup ilk iki doz aşıdan sonra klinik etkinlik gözlenmiyorsa üç ve dördüncü doza gerek duyulmamaktadır.
Etkinliğin söz konusu olduğu durumlarda ise doz 8 doz a kadar uzatılabilmektedir.
Uygulama şekli, tümör içi ve veya deri içi (intradermal) enjeksiyondur.
Yan etkiler
Hücresel bazlı aşı çalışmalarında kayıtlı insan sayısı 10 bin i aşmış olup hayatı tehdit eden veya tedavi gerektiren bir yan etkiye rastlanmamıştır.
Daha fazla bilgi için Acıbadem Labcell'e 0216 544 38 38 no’lu telefondan ulaşabilirsiniz.
Acıbadem Lab Tarafından 2 Ekm.14 tarihinde gönderildi.