Hayatımıza GDO'lar neden girdi ? Ve olası etkileri nelerdir ?
Geleneksel olarak üretilen ve tüketilen belli başlı tarımsal ürünlerden mısır, soya, kanola, pirinç ve pamuk bitkilerinin doğal olarak sahip olduğu genler, bu ürünlerin şeklini, rengini, dokusunu, tadını olduğu kadar besin değerini, dayanıklılığını, verim gücünü de belirlerler. Bu ürünlerin besleyici değerlerinin zenginleştirilmesi, dış etkenlere dayanıklı olması ve daha yüksek verim alınması hedeflenerek bitkilerin belli özelliklerini belirleyen genetik yapılarında değişiklik yapılmıştır. Bu tür bitkilere
“Genetiği Değiştirilmiş Organizma – GDO” denmektedir.
Hayatımıza GDO’lar neden girdi ve olası etkileri nelerdir?
Tarım alanlarının küçülmesi, nüfus artışı, gıda kaynaklarının sınırlı olması gibi nedenler nitelikli ve fazla miktarda üretimi zorunlu kılmıştır. Bu gün bir çok araştırma merkezinde etkileri konusunda bilimsel çalışmalar sürdürülmektedir.
Çevre açısından;- Biyoçeşitliliği sınırlama,
- Baskın olma,
İnsan sağlığı açısından;- Alerjik,
- Toksik,
- Fonksiyonel,
- Karsinojenik ve mutajenik değişikliklere,
Tarımsal ekonomi açısından;- Belli tohum tiplerine bağımlılığa sebep olması potansiyelleri bulunmaktadır.
Gıdaların GDO içermediğini nasıl anlarız?Uluslararası otoriteler tarafından onaylanmış bilimsel yöntemler kullanılarak moleküler yöntemler ile saptanır. Genetiği değiştirilmiş olarak tanımlanan her ürün varolan uluslararası limitlere ve güvenlik kriterlerine uymalıdır. Tüketicinin de GDO içeren gıdaları etiketinden tanıması gerekmektedir. Bu bilgilendirme zararlı etkisinden ötürü bir uyarı değil, tüketicinin ne doğru bilgilenme hakkıdır. Ülkemizde, konu ile ilgili kesin bir karar henüz bulunmamaktadır. Bazı çevreler etikette “GDO içermemektedir” ibaresinde ısrarlı olmakla birlikte, etiket içerikte yer alan unsurları belirtmek için kullanılmaktadır. Bir istisna olarak yalnızca İngiltere’de üretilen organik gıdaların etiketinde “GDO içermez” ibaresi bulunmaktadır.
Genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketimi ile ilgili kısıtlamalar nelerdir?- Biyolojik açıdan risk analizleri yapılmış bu ürünler bazı ülkelerde hiç bir kısıtlama ve etiket uyarısı olmaksızın tüketilirken, Avrupa Birliği ülkelerinde direktiflerle tanımlanmış koşullar ile genetik değişimler ve miktarları belirtilerek tüketime sunulmaktadır. Ülkemizde sunulması tamamen yasaktır.
- Bazılarının da tüketime sunulmasına izin verilmemektedir.
- Belirlenememiş yan etki ve zararlardan sakınmak için izin verilen ülkelerde konuya oldukça tedbirli yaklaşılmaktadır.
GDO’ların olumsuz etkileri neden bu kadar yaygın konuşulmaktadır?- Basında yer alan haberlerde pazar yerlerinde meyve ve sebzelerin GDO içerip içermediği sorgulanmaktadır. Oysa ülkemizde bunların ithali, üretimi ve yem olarak kullanılması yasaktır.
- İnsanların önemli kısmı genetiği değiştirilmiş ürünleri kansere ve kısırlığa yol açan, insan genetiğini değiştirebilen ürünler sanmaktadır. Henüz kanıtlanmış bir etki gösterilememiştir, çalışmalar sürdürülmektedir.
- Tütün ve ürünlerinin zararlı ve hastalık yapıcı etkileri kanıtlanmış ve tüm dünyada doğrudan sigaraya bağlı ölümler korkutucu sayılarda olmasına karşın insanlar genetiği değiştirilmiş ürünlerin daha tehlikeli olduğuna inanmaktadır.
- Biyoteknolojik yenilikler ve anlamlarını toplumun genel bilgi düzeyinde anlatmak ve bilinçlendirmek zaman ve çaba gerektirmektedir.
GDO’ların zararlarını gösteren bilimsel çalışmalar ne diyor?Literatürde GDO’lu gıdaları tüketen deney hayvanlarında zararlı etkilerin görüldüğü iddia edilen deneysel çalışmalarda elde edilen sonuçlar aynı koşullar altında tekrarlandığında benzer şekilde elde edilemediğinden sonuçların güvenilirliği tartışmalıdır ve kesinlik taşımamaktadır. Dolayısı ile toksik ve kanser yapıcı etkiler, organ hasarı gibi bulgular kesin olarak kanıtlanamamıştır. Bir çok merkezde GDO’ların insan sağlığına olası etkileri konusunda çalışmalar çok yönlü olarak yapılmaktadır.
Acıbadem Lab Tarafından 30 Nis.14 tarihinde gönderildi.